www.guvercinadana.tr.gg
Yerli Güvercinlere Gönül Verenlerin Adresi

Sağlık

GÜVERCİNLERDE İÇ PARAZİTLER

 
 
 

 

 

 

GÜVERCİNLERDE İÇ PARAZİTLER

Güvercinlerin vücutlarının içinde genel olarak iç parazitler olarak adlandırdığımız çeşitli canlılar yaşamaktadır. Bu canlıların çoğu gözle görünemeyecek boyutta, mikroskobik canlılardır. Bu canlılar kuşlarımızda ciddi hastalıklara ve ölümlere neden olabilmektedirler. Başta bağırsak hastalıkları ve ishal olmak üzere, bağırsak delinme ve tıkanmaları, bağırsak kanamaları, uçuş performansının düşmesi, kansızlık, aşırı zayıflama ve güç kaybı, gibi bir çok sorun iç parazitlerle ilgili olabilmektedir. Bu yazının amacı iç parazitleri tanıtmak, alınabilecek önlemler ve uygulamamız gereken tedavi yöntemleri hakkında bilgi vermektir.

 

BAŞLICA GÜVERCİN İÇ PARAZİTLERİ

Güvercinlerde görülen iç parazitler türlerine göre nematoda, cestoda ve terametoda olmak üzere 3 ana grupta toplanırlar. Her grup ise kendi içinde parazitin şekli veya parazitin bulunduğu vücut bölgesi esas alınarak ayrı gruplara bölünmüştür. Bu parazitlerden bazıları tamamen güvercinlerde görülürken bazıları güvercinlerle birlikte başka kuşlarda ve tavuklarda da görünmektedir. Güvercinlerde görülen iç parazitler, ağırlıklı olarak bezli mide,   ( ön mide ) kaslı mide, ( taşlık ) ince bağırsak ve kör bağırsakta bulunmaktadır.

 

A ) NEMATODA

 

1 ) ROUNDWORMS ( YUVARLAK SOLUCANLAR )

a ) Ascaridia Columbae

b ) Ornithostrongylus Quardriradiatus

 

2 ) HAİRWORMS ( KIL KURTLARI )

c ) Capillaria Obsignata

d ) Capillaria Coudinflata ( Columbae )

e ) Trichostrongylus tenius

f ) Amidostomum anseris

 

3 ) STOMACH WALL WORMS ( MİDE DUVARI KURTLARI )

g ) Tetrameres Americana

h ) Dispharynx Nasuta

 

B ) CESTODA

 

4 ) TAPEWORMS ( ŞERİTLER )

ı ) Hymenolepis Columbae

i ) Raillietina Cesticulus ( Columbae )

 

C ) TREMATODA

 

5 ) FLATWORMS ( YASSI SOLUCANLAR )

j )  Echinostoma revolutum

 

A ) NEMATODALAR ( SOLUCANLAR, KURTLAR )

Nematodalar, iplik şeklinde uzun vücutlu, bazen de tulum şeklinde olabilen solucanlardan oluşan geniş bir ailenin ortak adıdır. Yüz binlerce türü bulunmaktadır. Sadece omurgalılarda parazit olarak yaşayan nematoda sayısının 80.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Dünyanın her bölgesine yayılmışlardır. Nemli topraklarda, tatlı sularda, denizlerde yaşayan değişik bir çok bireye sahiptirler. Büyüklükleri oldukça değişken olan bu canlıların en küçükleri yarım milimetre kadar, en büyükleri ise 2 metreye kadar ulaşabilmektedir. Çok farklı ortamlarda yaşamalarına karşın vücut yapıları inanılmayacak kadar birbirine benzerdir. Nematodaların büyük bir bölümü parazit olarak yaşamlarını sürdürmektedir.

Vücutlarında genel olarak bir çıkıntı bulunmaz. Vücutlarının ön uçları her zaman yuvarlak, arka uçları ise sivri ya da çatallıdır. Serbest yaşayanlarda ve parazit olanlarda yaygın olarak deri bezlerine rastlanır. Daha çok vücutlarının arka taraflarındaki üç bez yapışkan yapıları ile üzerinde bulundukları canlıya sıkıca yapışmalarını sağlar. Nematoda türlerinin hareketleri yılanların tipik hareketlerine benzer. Sırt ve karın tarafındaki boyuna kasların ardışık kasılmaları ile ilerlerler.

Bir çoğu ayrı eşeylidir. Erkekler boylarının daha küçük olması ve arka uçlarının karın tarafına doğru kıvrılması ile dişilerden ayırt edilebilirler. Döllenme her zaman vücut içinde olur ve spermlerin aktarımı çiftleşme ile sağlanır. Çiftleşme esnasında eşeyler birbirine uzun süre bağlı kalırlar. Yumurtaları her zaman kalın kabuklu ve oval şekildedir. Kalın kabuklu oldukları için çok kötü koşullarda bile yaşama yeteneklerini yitirmezler. Olağan üstü denilebilecek kadar çok yumurta bırakırlar. Örneğin insanda da parazit olarak yaşayan bir türü günde 15.000 kadar yumurta bırakır. Yumurtaların gelişimi genellikle konakçının ( ana canlının )  vücudunun dışında olur. Yumurtaların bırakılma yerleri nemli ortamlar, sular, organik maddelerin ve besinlerin bozuluma uğradığı ortamlar olabilir. Yumurtalar ya besin şeklinde tüketilme yolu ile son konaklarına geçer ya da önce bir ara konağa girer burada belli bir gelişimden sonra son konağa giderler. Ara konak olarak çeşitli böcek ve sineklerin yanı sıra başka hayvanlar da rol oynarlar.

Nematodaların parazit yaşayanlarının çoğu hayvan, az bir kısmı da bitki parazitidir. Parazit yaşayanların çok az bir kısmı kanla beslenir, diğerleri ise organik özsularla beslenirler. Bağırsak parazitliği, akciğer ve solunum yolları parazitliği, vücut boşluğu parazitliği, doku ve kan parazitliği gibi bir çok şekilleri vardır.

 

1 ) YUVARLAK SOLUCANLAR ( ROUNDWORMS )

Bu adla anılan bir çok parazit türü bulunmaktadır. Bu parazitler çeşitli canlılar üzerinde yaşamaktadırlar. Ascaridia Colombae adı ile bilinen bir tür sadece güvercinlerde  yaygın olarak gözlenir.

Ornithostrongylus quadriradiatus’da diğer kuşlar ve tavuklarla birlikte güvercinlerde de bulunur. Salmonella hastalığına benzer belirtiler verir. Daha çok genç kuşlarda ara sıra görülür.

Her iki tür de güvercinlerin ince bağırsağında yaşarlar. Güvercinlerde bulunan türleri 2 – 3 cm uzunluğunda ve 1 mm kalınlığındadır. Ölü kuşların ince bağırsaklarında yapılacak bir incelemede gözle görülebilecek boyuttadır. Bu parazitin yumurtaları ( larva ) güvercinin dışkısında bulunur. Larvalar gözle görülemezler ancak mikroskopla saptanabilirler. Tedavi edilmediklerinde bağırsaklardaki yaşamlarını yıllarca sürdürebilirler. Kuşlarımızda bulunup bulunmadıklarını tespit etmek çok kolay değildir. Az sayıda bulunduklarında bazen hiç belirti vermeksizin varlıklarını sürdürürler. Çok sayıya ulaştıklarında sorunlar da başlar. Kuşlarımızın dışkılarında yapılacak mikroskobik inceleme ile kesin olarak tespit edilebilirler.

 

BELİRTİLER VE ETKİLERİ

Özellikle genç kuşları çok çabuk etkilerler. Üç aylıktan küçük yavrularda öldürücü olabilirler. Erişkin kuşlarımız ise daha dayanıklı gibi görünseler de çok sayıda parazit taşıma durumuna bağlı olarak tamamen güçten düşerler. Vücutlarının güçten düşmesine paralel olarak da diğer hastalıklar ortaya çıkma eğilimine girerler ve kuşlarımız başka hastalıklara daha kolay yakalanabilecek konuma gelirler. Hızla zayıflama ve belirgin kilo kaybı başlar. Kuşlarımızda belirgin bir stres hali kaşınma, tüy yolma gibi davranışlar gözlenebilir. Uçucu kuşlarımız aniden uçmayı bırakıp hemen konmaya başlarlar. Dişi kuşlarda yumurta üretimi azalır. Parazit sayısının fazla olması bazen bağırsakta tıkanmaya neden olabilir. Bağırsak iltihapları ve Bağırsak kanamaları görülebilir. Bu durum bağırsak delinmesine kadar gidebilir. Bütün bunlara bağlı olarak ishal durumu vardır. Zaman zaman kusmaya neden olurlar. Bu tür ağır durumlar kuşumuzun ölümü ile sonuçlanabilir.

 

BULAŞMA ŞEKLİ

Bu tür solucanların kuşlarımıza bulaşması, genellikle bu parazitin yumurtalarının ( larva ) bulunduğu suların ya da yiyeceklerin kuşlarımız tarafından tüketilmesi ile gerçekleşir. Larvalar, 2 –3 hafta içinde aktif hale gelirler. Örneğin kuşlarımızın yemine karışmış olan  fare pisliği, parazit larvalarını taşıyıcı rol oynayabilir. Larvaların kuşlarımızın yemlerine karışması ve hasta kuşların dışkılarına bulaşan yemlerin yenmesi gibi durumlar sonucu bulaşma yaygınlaşır. Bazen de kuşlarımızda bulunan dış parazitler ( bit, pire, kene, atsineği, sivrisinek, karasinek ) solucanların larvalarını, kan emme sırasında ya da farklı şekillerde kuşlarımıza bulaştırabilirler. Örneğin bu canlıların kuşlarımızın içme sularının bulunduğu suluklara konması ile parazit larvaları suluklarımıza bulaşabilir.

 

2 )  KIL KURTLARI ( HAİRWORMS )

Güvercinlerde görülen kıl kurtlarından en yaygın olanı Capillaria Obsignata’dır. Aynı şekilde Capillaria Coudiflata’da sık görülür. Bu kurtlar güvercinin ince bağırsağında yaşarlar, çok küçük ve incedirler. Uzunlukları 25 mm kalınlıkları ise 0.8 mm kadardır. Bu parazitler ince bağırsak duvarının içine gömülerek yaşarlar. Bu nedenle ölü kuşların ince bağırsaklarında yapılacak bir incelemede gözle görünmeleri pek kolay olmaz. Özel yöntemler kullanılarak tespit edilebilirler. Hasta kuşların dışkılarının mikroskop ile incelenmesi sonucu larvaları belirlenebilir ve  kesin olarak saptanabilirler.

Kurtların larvasını taşıyan suların güvercinlerimizce tüketilmeleri sonucu bu parazitler kuşlarımıza bulaşabilir. Larvalar 8 – 9 gün içinde çevrede aktif hale gelirler. Aktif hale gelen larvalar güvercin tarafından alındıktan yaklaşık 15 gün sonra ince bağırsağa yerleşirler ve bağırsakta iltihaplanmaya neden olurlar. Bunun sonucu kuş yediklerini tam sindiremez ve zayıflama ile birlikte kuş ciddi şekilde güç kaybına uğrar. Bu aşamada ishal gözlenir. İshal, parazitin bağırsak duvarını delmesi nedeni ile ağır vakalarda kanlı olarak seyreder. Bağırsak iltihabı eğer tedavi edilmezse zamanla bağırsakta ağır tahribata neden olur. Kanamalar olabilir. Bu durum bağırsağın delinmesine kadar gidebilir. Bu tür vakalar ölümcül olabilir.

Trichostrangylus Tenius ise, solunum yolları parazitleri ailesinden gelmekle birlikte güvercinlerde körbağırsakta bulunur. Buraya yerleşerek buradaki mükozanın iltihabına neden olur. Bulunduğu yer kalınlaşır. Eğer çok sayıda bulunurlarsa bağırsak delinmesine neden olarak ölümcül olabilirler. Güvercinlerimizde ciddi huzursuzluğa neden olurlar. Kuşlarımız süreli tedirgin davranışlar, kaşınma ve tüy yolma gibi hareketler yapabilir.

Amidostomum anseris ise, kaslı mide ya da taşlık adı verilen midede bulunur. Böcekler ara konaktır.

 

3 ) MİDE DUVARI KURTLARI (STOMARCH WALL WORMS )

Tetrameres Americana, güvercinlerde ön mide ya da bezli mide adı verilen proventriculus’da bulunur. Çekirgeler önemli bir ara konaktır.

Dispharynx Nasuta, serçe ve tavukgillerle birlikte güvercinlerde de görülür. Kısa ve kalın bir yapıları vardır. Renkleri beyazdır. Helozonlu bir yapı gösterirler. ön mide ya da bezli mide adı verilen proventriculus’da bulunur. Domuz böcekleri önemli bir ara konaktır.

Bu parazitler de bulundukları bölgelerde ciddi hasarlara neden olurlar. Kuşun aldığı besinleri iyi sindirememesine bağlı olarak zayıflamasına ve güç kaybetmesine neden olurlar. 

 

B ) CESTODA

Vücut şekilleri yassı bir görünümde ve birbirine birleşmiş küçük halkalar şeklindedir. Tüm şerit türlerinin yaşam şekilleri, bağırsağın duvarına gömülmek şeklindedir. Şerit başını bağırsak duvarına gömerek burada yaşar. Baş kısmında bağırsağın duvarına gömülmesini sağlayan kanca ve vantuzları bulunur. Bu organlar özellikle son bağırsak gibi dışarı atılma riski büyük bölgelerde bulunan parazitlerde daha da gelişmiştir. Başın gerisinde halkalardan oluşan uzunca bir vücut parçası bulunur. Parazit sürekli yeni halka üreterek büyür bu arada eski halkalar da koparak vücuttan atılır. Bu parazitler besinlerini tamamen bağırsak içindeki vücut sıvısından alırlar.

 

ÜREMELERİ VE BULAŞMA ŞEKİLLERİ

Üremeleri yuvarlak ve ovale yakın şekilleri olan küçük yumurtalar yolu ile olur. Bu yumurtalar ancak bir ara konak tarafından alınırlarsa gelişmelerine devam edebilirler. Ara konak olarak böcekler, hamam böcekleri, karıncalar, sinekler, özellikle kene ve pireler önemli rol oynarlar. Bu canlıların içinde gelişen yumurtalar daha sonra anüsten dışarı atılırlar. Bu aşamadan sonra larvalar besin maddelerine, sulara karışarak son konakçılarının midesine ve oradan da bağırsaklarına ulaşırlar. Larvaların yeni bir şerite dönüşmeleri yaklaşık 20 gün sürer.

Örneğin güvercinlerde larvaların vücuda alınmaları yeme ve suya bulaşmaları ile olur. Dış parazitler ( bit, pire, kene, atsineği ) bu konuda taşıyıcı etki yaparlar. Ancak bulaşma daha çok parazit taşıyan kuşların dışkılarının yemlere bulaşması yolu ile olmaktadır.

 

BELİRTİLERİ, ETKİLERİ VE TEŞHİS

Kuşlarımızda yeme karşı isteksizlik, anormal zayıflama, belirgin kilo kaybı, kayıtsızlık bir kenara çekilip düşünme hali, güçsüzlük, yavaş büyüme, sürekli tüy karıştırma ve tüy yolma ve ishal görülebilir. Ağır vakalarda bağırsak iltihapları olur. Genç kuşları çok çabuk ve fazlasıyla etkiler. Altı haftalıktan küçük yavrularda ölümcül olabilir. Yetişkin kuşlar daha dayanıklı gibi görünseler de başka bir çok hastalık ortaya çıkma eğilimine girer. Sorunlar büyür.

Şerite ilişkin halkalar zaman zaman kuşun dışkısı ile dışarı atılırlar. Bu halkalar gözle görülebilecek boyuttadırlar. Dışkı içindeki büyüklükleri bir pirinç tanesi kadardır. Parazitten şüphelendiğiniz kuşlarda dışkıyı gözle kontrol edebilirsiniz. Bu tür halkaların varlığı, kuşumuzda şerit olduğunun belirtisidir. Ayrıca gene kuşumuzun dışkısı içinde şeritlere ait larvalar bulunabilir. Ancak bu larvaları ancak mikroskop ile gözleyebiliriz. Ölü kuşların bağırsaklarında yapılacak bir inceleme ile de tespit edilebilirler.

 

4 ) ŞERİTLER (TAPEWORMS )

Cestoda adı altında sınıflanan şeritlerin  güvercinlerde yaygın olarak görülen türleri iki tanedir. Hymenolepis Columbae ve  Raillietina Cesticulus.                       ( Columbae ) Bu türler, bağırsakta bulunurlar. Güvercin iç parazitleri içinde şeritler diğer türlere göre daha seyrek görülmektedir.

 

C ) TREMATODA

Parazit kelebekler olarak adlandırılan bu sınıfa ait bir çok parazit türü bulunmaktadır. Yapı olarak şeritlere benzerler. Genel olarak ön taraflarında bir ağız bulunması ile şeritlerden ayrılırlar. Beslenmeleri ağız ve bağırsakla birlikte büyük oranda vücut yüzeyinden olur. Bazı türlerinde yumurtalar ilk gelişimlerini uterus içinde tamamlarlar. Diğer türlerde yumurtalar dışarı bırakıldıktan sonra bir ara konağa oradan da son konağa geçerler. Ara konak olarak, solucanlar, salyangozlar, böcekler kullanılır. Larvalar son konakta ergin hale gelişecekleri organa yerleşirler. Bu organlar genellikle bağırsaklar, karaciğer, idrar kesesi olabilir. Su kuşlarında ve tavuklarda bulunan bir türü kuşların yumurta kanalına yerleşerek bozuk yumurta bırakılmasına neden olur. 

 

5 ) YASSI SOLUCANLAR ( FLATWORMS )

Bir Trematoda türü olan Echinostoma Revolutum, güvercinde körbağırsakta bulunur. 1 – 2 cm boy ve 2 mm eninde bir parazittir. Güvercinlerin yanı sıra kazlarda, kekliklerde ve tavuklarda da bulunur. Yumurtaları için insanlar, salyangozlar ve kurbağalar, ara ev sahipliği yaparlar. Son konakçıları olan güvercinlerde bağırsak iltihabına neden olurlar. Kuşlarımızda ishal, güçsüzlük. kilo kaybı gibi belirtiler verirler. Yumurtaları güvercinlerimizin dışkılarında mikroskobik inceleme sonucu tespit edilebilirler.

 

İÇ PARAZİTLERE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Güvercinlerde karşılaşılan iç parazitler yukarda incelediğimiz gibi birbirinden farklı yapılarda da olsa, parazitleri önlemek için alınabilecek önlemler hepsi için aynıdır. Çünkü hemen hepsinin bulaşma ve gelişim şekilleri birbirlerinin benzeridir. Alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz.

 

1 ) Salmanın düzenli temizliği ve dezenfektesi ile sağlıklı yaşam koşullarına sahip hale getirilmesi.

2 ) Salmanın yeterli büyüklükte olması ve kuş başına düşen alanın uygun olması.

3 ) Salma içi havalandırmanın uygun olması. Birikmiş kuş dışkılarından yayılan amonyak gazının kuşlarımız tarafından solunması çeşitli solunum yolu hastalıklarına ve iç parazitlerin yeniden vücuda alınmasına neden olabilmektedir.

4 ) Kuşların yerde yemlenmemesi, içine kuş dışkısı bulaşmayacak şekilde özel yemlik ve sulukların kullanılması.

4 ) Yemlik ve sulukların başka kuşların ve canlıların kullanımına açık olmaması.

5 ) Salmanın sinek, böcek ve diğer haşere ve canlıların içine giremeyeceği şekilde tel kafesle yalıtılmış olması.

6 ) Düzenli dış parazit kontrollerinin ve ilaçlamasının yapılması.

7 ) Kuşlarımıza verdiğimiz yemlerin taze ve temiz olmasına özen gösterilmesi, mümkünse güvenilirliği test edilmiş yem dükkanlarından sürekli alış veriş yapılması.

8 ) Yemlerimizin içerlerine başka canlıların giremeyeceği şekilde ağzı kapalı kaplarda saklanması.

 

KULLANILABİLECEK İLAÇLAR VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Yukarda sıraladığımız konulara dikkat etmek kuşlarımıza iç parazitlerin bulaşmasını büyük oranda azaltacaktır. Ancak gene de kuşlarımıza iç parazitlerin bulaşma durumunda ilk yapmamız gereken şey, kuşlarımızın hangi tür paraziti taşıdıklarını tespit etmektir. Bunu tespit edebilmenin en sağlıklı yolu hasta kuşumuzun dışkısının bir veteriner laboratuvarına götürülerek tahlil ettirilmesidir. Böylece parazitin türü kesin olarak belirlenebilir ve ona uygun ilaçlar kullanılarak tedaviye başlanabilir.

 

Çoğu kuşçu ise bu tür tahlillerle uğraşmaktansa, farklı birkaç ilacı arka arkaya kuşlar üzerinde deneyerek sonuç almaya uğraşmaktadır. Bu durum kuşlarımıza gereksiz ilaç yüklemesi yapmanın yanı sıra zaman kaybına ve hastalığın daha da ilerlemesi ve diğer kuşlarımıza da bulaşmasına neden olabilmektedir. Güvercinlerde karşılaşılan iç parazitlerin türlerine göre farklı ilaçlar kullanmak gerekmektedir.

Piperazin, Levamisol, Oxybendazole, İvermectin, Fenbandazole, Albendazole, Mebendazole, Moxideksin, Niclosamid  etken maddeli ilaçlar iç parazitlerle mücadelede kullanılmaktadır. Bu etken maddeler sadece parazitin kendisini öldürmekte ya da etkisiz hale getirerek vücuttan dışarı atılmasını sağlamaktadır. Ancak bu ilaçlar parazitin yumurtalarını öldürmezler. Bu nedenle kuşlarımızın yeniden mikrop kapmaları olasıdır. Bu ilaçların tümü parazit yumurtalarının yeniden parazite dönüşeceği kuluçka süresi sonunda tekrar kullanılarak parazit riski azaltılmaya çalışılır.  



NOT : ALINTIDIR.  KAYNAK: veterineresorun.com/yazi.asp







 


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol